Kişisel gelişim kimsenin ve hiçbir derneğin tekelinde olamayacak kadar geniş bir olgudur. Aslında her an ve her yerde yaşanmaktadır. Bizlerin görevi bu olguyu disiplin olarak uygulanabilir teknikler bütünüyle ilgilenenlere sunmaktır. Bu teknikler düşünüldüğünün aksine sadece zengin ya da prestijli ya da kalbur üstü diye tabir edilen kesime ait değildir. Bu teknikler değişmek ve gelişmek isteyen tüm insanlığa aittir ve bu yüzden dileyen herkese ulaşmayı amaç ediniyoruz.


Kişisel gelişim ile ilgilendiğim dönemlerin en başından itibaren bu eğitim sektörü ile ilgili gördüğüm bazı aksaklıkları aktarmak isterim. Maalesef başkalarına dediğimi yap, yaptığımı yapma dedirten cinsten olaylarla karşılaştım. Kendisi sefalet içindeyken başkalarına diledikleri herşeye sahip olacakları inancı aşılayan fırsatçılar gördüm. Olaya sadece ticari bir menfaat olarak bakan ve zaman = nakit düşünce yapısında edindiği tecrübeleri ve deneyimleri KARŞILIK-lı paylaşan fırsatçılar gördüm. Bu kadar bilgi denizi içinde bilgi acziyeti içinde kupkuru kalan ve sadece prestij uğruna fırsatçıların maşası kişiler gördüm. Onca kendini profesyonel gören tek kişilik dev kadroların bedava işçi amacıyla ortaya çıkardıkları stajerlik sistemi üzerine inşa edilmiş vasıfsız iş gücüyle insanların halis duygularının sömürüldüğüne şahit oldum. Ve bütün bunlar sırf bu fırsatçı kimliğiyle ortalıkta dolaşanların daha zengin daha prestijli ve egolarının daha şişirilmesine hizmet etmekteydi. “Paylaşmak güzeldir” deyip günahını bile paylaşmayanları gördüm.


Kişisel gelişimin özüyle hiç alakası olmayan bu ticari yapıların gelişmek isteyen kişilerin paralarını ve duygularını emen vampirlere dönüşmesi bu konuda gelişmek isteyen kişilere acı bir ders yaşatıyordu. Tabir yerinde ise değişmek istiyorsan al sana değişim dercesine insanların sırtına yüklenen bu aşırı borç ve para yükü değişimi acı bir hale getiriyordu. Üstüne üstlük yapılan eğitimlerin ve verilen sertifikaların veren firma ya da dernekten başkaca bir geçerliliği bulunmamaktaydı. Üstelik yetkinliği ve içeriği boş eğitim programlarına, Türkiye’de düzenlenmesine rağmen Dolar, Euro gibi döviz ile fiyatlar biçerek bunu bir egosal yarışa dönüştürmekteydiler.


Bütün bunları gördükten sonra değişimi ve gelişimi dileyen herkese en uygun koşul ve şartlarda, bununla birlikte içeriği ve yetkinliği en dolu halde sunmaya karar verdik. Bu eğitim programları sizlere ve çevrenizdekilere en yüksek faydayı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.  Üstelik program sonunda aldığınız Üniversite sertifikası tüm resmi veya özel kurum ve kuruluşlarca Kabul gören niteliktedir. Üstelik uluslararası geçerliliği Avrupa Parlamentosu tarafından kabul gören Europass sertifika ekleri ile laf olsun diye değil "gerçekten uluslararası" sağlanmaktadır.


Son Söz : Herşeyi iyi araştırın, söylenen her sözü doğru kabul etmeyin ve sorgulayın. Gerekirse araştırma yapın ve gözlerinizi iyi açın. O zaman doğruları daha net görmeye başlayacaksınız.